Öncelikle beslenmenin temelinde besinleri iyi-kötü şekilde kategorize etmekten sakının. Tüm yiyeceklere eşit mesafede olun. kendinizi sınırlandırmayın. Kendinizi sınırlandırdığında o besini tekrar yiyemeyeceğini düşünmek; aşırı istek, yokluk, kendinizi mahrum bırakmak sonrasında kontrol edemediğiniz arzu ve aşırı yeme isteğiyle size tekrar dönüşü olabilir. Bir yemeği tekrar yiyemeyeceğinizi düşünmek o yiyecekten uzak kalmanızı değil, o yiyeceği daha fazla istemenize neden olur.
Temel fizyolojik ihtiyaçlarımızın başında beslenmemiz gelmektedir. Sağlıklı olabilmek için yeterli ve dengeli beslenmelidir. Tüketilen besinler hem fiziksel sağlığımızı hem de ruhsal sağlığımızı olumlu etkilemelidir. Yapılan bilimsel araştırmalar sağlıklı beslenmenin ruhsal sağlık için temel bir gereklilik olduğunu vurgulamaktadır.
Özellikle sabah kahvaltısı yaparak güne başlamak, daha enerjik ve pozitif hissetmenizi sağlar. Bunun sebebi ise kan şekerinin dengede kalmasıdır. Güne enerjik ve zinde başlayabilmek için kahvaltı, dikkat etmemiz gereken öğünlerin başında gelir. Çünkü aç kalan vücut stres hormonlarını tetikleyerek agresif olmanıza ve güne yorgun başlamanıza neden olur. Duygu durumumuz beslenme biçimimizi değiştirebilir. Stres atmak için gittiğiniz tatil beldelerinde bazen değişen duygu durumuyla karar veremediğimiz tüketimlerimiz, kararsızlık altındayken bedeni rahatlatacak yiyecek bulma arayışına gider. Özellikle stresli zamanlarda, kalorisi yüksek yiyecekler tercih edilirken bazı kişilerde tam tersi tamamen iştahsızlık başlar. Kendin için en doğru beslenmeni, doğru seçenekler arasından seçip karar verdiğinde bedenini ve ruhunu mutlu etmen daha olasıdır.
Genellikle kahvaltı öğününde tok tutan ve metabolizmanızı harekete geçiren besinler tüketebilirsiniz. Bunun yanında lif içeriği yüksek besinler de kahvaltınızda yer tutmalıdır. Bu nedenle kahvaltıda tam tahıllı ekmek, tam tahıllı gevrek, yulaf ezmesi, çiğ sebzeler gibi lifli gıdaları tercih ederek güne daha enerjik ve güz başlangıçlar yapabilirsin.
